Antalya Arkeoloji Müzesi'nin depreme dayanıklı olmadığı ve depolama alanlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle yıkılarak yeni bir müze yapılacağı kararı 20 Mart 2025 tarihinde kamuoyuna duyurulmuştu. İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, alınan kararın dayanağı olan deprem performans analiz raporunun taraflarına iletilmesi için aylarca talepte bulunmuştu. Nihayet ortaya çıkan rapora yönelik ön değerlendirmede bulunan İMO, müzenin kapatılma kararının bilimsel esaslara dayalı olmadığını, raporda eksiklikler bulunduğunu ve aceleyle hazırlanmış olduğunu ifade etti.

Muzenindepremgerceginiimoortayacıkardı

İMO, AYLAR SONRA RAPORA ULAŞTI

Serik’te apartmanda çıkan çatlakta mahkeme dördüncü kez keşif istedi
Serik’te apartmanda çıkan çatlakta mahkeme dördüncü kez keşif istedi
İçeriği Görüntüle

Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkılıp yerine yeni müze yapılacağı kararının alınmasıyla birlikte söz konusu kararın gerekçelerinin yer aldığı raporu görmek istediklerini belirten İMO, aylar sonra rapora ulaştı. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından paylaşılan rapora dair değerlendirmelerde bulunan İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, eksiklikler bulunan ve aceleyle hazırlanan raporun 7 Ağustos 2025’te Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın da bulunduğu toplantıya yetiştirilmeye çalışıldığını vurguladı.

Teknik raporda saha çalışmalarının 7 Temmuz 2025’te başladığı, hesap raporlarında ise program analizlerinin 23 Temmuz 2025’te yapıldığı görüldüğü, buna rağmen müzenin, 16 Temmuz 2025’te, yani deprem performans analiz raporu henüz ortada yokken kapatılmış olduğu belirtildi. Yaklaşık 13.500 m² büyüklüğündeki ve 11 bloktan oluşan bir müze yapısının yalnızca 15 gün içinde deprem performans analizinin sağlıklı bir şekilde yapılmasının mümkün olmadığına dikkat çekildi.

Arkeolojimuzesi

RAPORDA YER ALAN EKSİKLİKLER GÖZLER ÖNÜNE SERİLDİ

Raporda yer alan bilgilerdeki eksikliklere vurgu yapılarak şu ifadelere yer verildi: “Bina Kullanım Sınıfı (BKS) değeri 1 olan müze yapısının "Kapsamlı Bilgi Düzeyi" esaslarına göre değerlendirilmesi gerektiği TBDY 2018 Madde 15.2.2.1'de kesin olarak belirtilmektedir. Dolayısıyla tüm saha çalışmasının bu doğrultuda yürütülmesi beklenmektedir. Ancak teknik rapor içeriğinde "mevcut beton dayanımı"nın belirlenmesi amacıyla "Sınırlı Bilgi Düzeyi" dikkate alındığı belirtilmiştir. Bu kapsamda, her blokta ayrı ayrı olmak üzere, en az 9 adet karot numunesi alınması gereklidir. Ancak mevcut beton dayanımı belirleme çalışması her bir blokta toplam 3 adet karot numune sonucuna göre yapılmıştır. Ayrıca, karot dayanım sonuçlarının dağılımına bakıldığında, performans hesaplarının güvenilirliği açısından toplam 3 adetten daha fazla dayanım sonucuna ihtiyaç olduğunun bir göstergesi de bloklarda çok düşük ve çok yüksek değerlerin bir arada bulunmasıdır.

Öte yandan sahada her blok için ayrı ayrı olmak üzere en az birer adet temel inceleme çukurunun açılması konusunun bina içinde veya dışında açılacak yeterli sayıda inceleme çukuru ile belirlenmesi gerektiği, rapor içeriğinde ise binanın halihazırda hizmet veren bir müze binası olması nedeniyle böyle bir çalışmanın yapılmadığının belirtildiğine yer verildi.

Güçlendirmenin Değerlendirilmesi" içeriğinde yer alan "temel taşıma gücü yetersiz" ifadesini destekleyecek bir hesap detayının teknik rapor ve eklerinde bulunmadığının belirtildiği açıklamalarda, rapor içeriğinde mevcut beton ve donatı dayanımı tespiti çalışmalarıyla ilgili olarak akredite bir yapı laboratuvarına ait ıslak imzalı deney sonuçlarının yer almadığı, hesaplarda dikkate alınan döşeme yüklerinin rapor içeriğinde bulunmadığı aktarıldı.

Yapılan zemin etüdü kapsamında gerçekleştirilen çalışmalara yönelik ise “Açılan 33 adet sondaj çukurundan iki tanesi 14-15 m aralığında, iki tanesi ise 9-10 m aralığında, kalan yirmi dokuzu ise 8 m'den az derinliktedir. Zemin etüdü hazırlama esasları tebliğine göre bina kısa kenar ölçülerinin asgari 1.5 katı olarak belirlenmesi gereken sondaj derinliklerinin (temel alt kotundan itibaren) yetersiz olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Tahribatlı ve tahribatsız donatı tespit çalışmasının kapsamlı bilgi düzeyine göre gerçekleştirildiği belirtilmesine karşın kat kirişleri için bu tespitlerin TBDY 2018 15.5.2'ye uygun şekilde yapılmadığı, hesapların yalnız minimum donatı oranı üzerinden gerçekleştirildiği görülmektedir. Yapım yılları ve malzeme koşulları farklı olan blokların performans ve güçlendirme değerlendirmesinin ayrı şekilde yapıldıktan sonra tüm bina için genel bir kanaatin oluşturulmasının daha rasyonel bir yaklaşım olacağı görülmektedir” ifadelerine yer verildi.

İMO, dikkat çeken diğer bazı genel hususlara da değinerek şu ifadelere yer verdi: “Tek katlı bloklarda 1 sn üzerinde doğal titreşim periyodunun hesaplanmış olması, bir blokta dairesel gözüken kolon geometrisinin bir blokta dikdörtgen kesit olarak tanımlanması, bazı bloklarda bodrum kat bulunmasına karşın taşıyıcı sistem modellemesinde bu durumun dikkate alınmaması, toplam on bir bloktan oluşan yapının çeşitli dönemlerde tamamlanmasına karşın ekonomik ömür değerlendirmelerinin yapının tamamı için 55 yıl üzerinden düşünülmesi, yapılan saha çalışmalarını gösterecek nitelikte taşıyıcı sistem ve mimari rölövelerinin sunulmamış olması şeklinde özetlenebilir”

BASIN BÜLTENİ

Kaynak: GÜNCEL ANTALYA