İsrail ve İran arasında sıcak çatışmalar yaşanmaya devam ediyor. İsrail’in İran’a yönelik son hava saldırılarında hedef alınan Natanz Nükleer Tesisi’nde radyasyon ve kimyasal madde sızıntısı meydana geldiği iddiası ise tehlikeyi gözler önüne erdi. Çernobil ve Fukuşima gibi geçmişteki facialarda nükleerin ne kadar tehlikeli olduğu gözler önüne serilirken İran’daki sızıntının boyutu merak konusu oldu. Peki, nükleer sızıntı olursa ne olur?

IAEA AÇIKLADI: SIZINTI VAR
İsrail’in İran’a karşı yaptığı saldırılar sonrası Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) sosyal medya hesabından yapılan açıklamada İran’da nükleer sızıntı olduğunu bildirdi.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, konuyla ilgili açıklamasında, “İran’ın yüzde 60 saflıkta uranyum ürettiği yer üstü tesis tamamen imha edildi. İran’daki Natanz Nükleer Tesisi'nde radyolojik ve kimyasal kirlilik mevcut. Tesisin içinde hem radyoaktif maddelere hem de kimyasal bileşenlere bağlı ciddi bir kontaminasyon yaşandığı bildiriliyor. Bu durum, hem çalışanlar hem de çevre açısından önemli bir sağlık ve güvenlik riski oluşturabilir. Natanz’daki yer altı zenginleştirme bölümüne yönelik bir saldırı belirtisi yok, fakat elektrik tedarikine yönelik saldırı santrifüjlere zarar vermiş olabilir" ifadelerini kullandı.

NÜKLEER SIZINTININ RİSKLERİ NELER?
Nükleer bir sızıntı sonrası olası etkiler merak konusu oldu. Uzmanlar kısa vadeli etkilere akut radyasyon sendromu (ARS) olarak belirtirken su kaynaklarında da risk oluşturabileceğinin altını çizdi.
Uzun vadeli etkilerde ise Radyoaktif izotoplar, kanser (özellikle tiroid, lösemi ve akciğer kanseri) riskine dikkat çekildi.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Direktörü Rafael Grossi, tesisin içinde radyoaktif ve kimyasal kirlilik olduğunu ancak tesisin dışında radyasyon seviyesinde artış olmadığını söyledi. Sızıntının gerekli önlemlerle kontrol altına alınabilecek düzeyde olduğu belirtildi.
HABER MERKEZİ




