Antalya

Antalya Müzesi yıkım kararına tepkiler dinmiyor

Antalya Arkeoloji Müzesi yıkım kararı kentte çeşitli odalar tarafından da tepkiyle karşılandı. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi karara ilişkin açıklamada bulundu.

Tarihi Antalya Müzesi’ne ilişkin deprem tehlikesi nedeniyle alınan yıkım kararı tepkiye yol açtı. Karara ilişkin açıklamada bulunan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi; “Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü tarafından yayımlanan basın bülteninde; mevcut müze binasında yapılan teknik incelemeler neticesinde, yapının yüksek deprem riski taşıdığı, beton dayanımının düşük olduğu, nervürsüz düz donatı kullanıldığı ve 2018 Deprem Yönetmeliği’nin getirdiği yeni kriterler doğrultusunda binanın yalnızca güçlendirilerek ayakta kalmasının mümkün olmadığı belirtilmiş; bu gerekçelerle yıkım kararının teknik açıdan zorunlu hale geldiği ifade edilmiştir” ifadelerine yer verdi.

TEKNİK ANALİZDEN UZAK KAHVE SOHBETİNE YAKIN

Kararın doğru olmadığını belirten TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Ancak, kamuoyuyla paylaşılan bu açıklama, bilimsel ve teknik dayanaklardan uzak, yüzeysel ve kanaate dayalı niteliktedir. Sadece “nervürsüz demir kullanıldı” ya da “beton dayanımı düşük” gibi ifadelerle bir yapının yıkılmasını gerekçelendirmek, mühendislik disiplininin temel ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Bu tür yaklaşımlar, teknik analiz ve değerlendirmelerle çelişen, halk arasında “kahve sohbeti dili” diyebileceğimiz ölçüde özensizdir.

İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak, kamuoyunun ve meslek camiasının doğru ve şeffaf şekilde bilgilendirilmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak isteriz. Bu doğrultuda:

Yapıya ilişkin deprem performans analizinin hangi yöntemlerle ve hangi standartlara göre yapıldığı, Analizlerin hangi kurum ya da yetkili teknik ekiplerce hazırlandığı ve onaylandığı, Güçlendirme alternatiflerinin detaylı olarak değerlendirilip değerlendirilmediği, Güçlendirme yerine neden doğrudan yıkım kararı verildiği gibi teknik soruların net ve belgeli şekilde kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini düşünüyoruz.

Antalya’nın kent belleğinde önemli bir yere sahip olan ve mimari değeri yüksek bu yapının geleceği, yalnızca teknik raporlarla değil; aynı zamanda tarihsel, kültürel ve toplumsal değerleri de göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Bu nedenle, alınan yıkım kararının arkasındaki teknik süreçlerin şeffaf biçimde açıklanması ve meslek odalarının sürece dahil edilmesi, hem mühendislik etiği hem de kamu yararı açısından zorunluluktur.”

BASIN BÜLTENİ